Akıllı telefonlar her an, her yerden erişim sağlayabildiği için tüm bilgilerin ulaşılabildiği ve depolanabildiği bir bilgi aktarım kaynağı halini almıştır. Mobil cihazlar, iletişim ve veri toplamanın yanı sıra bankacılık, sipariş, sağlık takibi, güvenlik sistemleri gibi hizmetler ve işlevleri yerine getirmesiyle, akıllı telefon deneyiminin bir parçası haline gelmiştir.
Kullanıcılara iyi bir deneyim yaşatabilmek için ise kullanıcı dostu tasarım ve yazılımlar önem kazanmıştır. Kullanışlı ve eğlenceli bir mobil tasarım deneyimi ise iyi bir estetikten daha fazlasını içermektedir. Tasarımlardan olumlu dönüşler alabilmek için öncelikle aşağıdaki arayüz tasarımlarının temel kullanılabilirlik ilkelerini takip ederek ardından mobil tasarım ilkelerine göz atabilirsiniz:
Akıllı cihazlar için yapmak istediğiniz tasarımlar için ilk bakacağınız şey cihazın kullanım şekli ve özellikleri olmalıdır. Tasarımcıların mobil cihazlardaki uygulamalar için uyumlu tasarımlar yapabilmesi için codeliva tasarım olarak bazı ilkeler belirlemiş olsak da unutulmamalıdır ki bu ilkeleri tam anlamıyla kullanıcı araştırması yerini almamaktadır. Bizle bilmeniz gereken belli başlı parametreleri sıraladık ve bunlar sert kurallar değil yönlendirmelerdir. Verilen ilkeler doğrultusunda yapacaklarınız siz tasarımcıların yaratıcılığına ve ölçümlemelerine kalmıştır.
Mobil tasarımları hayata geçirmeden önce göz önünde bulundurulması gereken birçok durum vardır. Bunların birçoğu standart UX taraflı bakış açıları olsa da, mobil cihazlara özgü özel durumlar gerektiren tasarımları da içermektedir. Örneklersek eğer yapacağınız mobil tasarımlarda sizden bekleneni verebilecek misiniz ya da duyarlı mı uyarlanabilir tasarımlar mı ortaya koyacaksınız?
Bu soruların birçoğu süreç içinde belli olacaktır. Mobil cihazın kullanılacağı alanlar ya da kullanıcılara masaüstü deneyimleri yaşatmak örneklendirilebilir. Kullanıcılar her zaman masaüstü kullanmazlar. Çünkü gelişen teknoloji ve konforun artması masaüstüne bağımlılığı azalttı. Bu nedenle yazılım ve tasarım yaparken onları her yerden takip edecek uygulamalara entegre etmelisiniz. Bu konuda ise dikkat etmeniz gereken, dikkat dağıtan ögeleri nasıl azaltacağınız ve kullanıcıların eylemlerini asıl gerçekleştirecek ögelere odaklanmasını sağlamak olacaktır.
Öncelikli bilmeniz gerekenlere göz attıktan sonra konya mobil uygulama tasarımın, muhteşem bir mobil kullanıcı deneyimi tasarlayabileceğiniz mobil tasarım ilkelerine göz atabiliriz.
Kullanıcıların konfor alanını bozmadan az ama öz tasarımlar dikkat çekmede en önemli aşamadır. Dolayısıyla ürünleri tasarlarken arayüzde görünen ögelerin sayısını en aza indirmeye özen gösterin. Kullanıcılar ürünleri kullandıklarında, meşgul ve rahat tutacak basit tasarımlarla karşılaşmalarını sağlayın.
Bir gezinme mobil gezinme sayfasında, kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik temel içerik ve işlevleri görüntüleyebilecekleri tasarımlar sağlamak, iyi bir kullanıcı deneyiminin en önemli adımlarındandır. Mobil tasarımların olduğu küçük ekranların, sınırlı kullanılan alanlarına yapılacak her ek öge, ezici bir nitelik taşır. Yani kullanıcılara iyi bir deneyim yaşatmaz. Bu ek ögelere ulaşımı ancak ikinci bir içerik menüsüne erişim sağlayarak çözebilirsiniz. Bu erişimler eğer çok gerekiyorsa bu şekilde yapılmalıdır. Gereksiz ek ögelere eklenecek kısa yollar doğal değilse kullanıcılara zaman kaybettirebilir.
Kısa ve uzun menü listeleri, kullanıcıların kafa karışıklığını önleyebilmek için, aşamalarla, açıklamalarla ve basit terminolojiler içermelidir. Hatta karışıklığı daha da aza indirgemek için mümkün olduğunda metin yerine semboller kullanın.
İçerikleri öncelikli tutmak ve yeni içerik için bildirimlerin ana içeriği kesintiye uğratmadan görüntülenmesini sağlamak iyi bir kullanıcı deneyimi için gerekir.
“Kullanıcı kullanmazsa, çalışmaz.” –Susan Dray
Tasarımın öğrenilebilir olması, ne derece başarılı olduğunu kanıtlar. Kullanılabilirliğin başarı anahtarı da budur. Kullanıcılar, uygulamanızda açık yollardan sezgisel olarak gezinebilmeli ve herhangi bir açıklama yapmadan tüm önemli görevleri tamamlayabilmelidir.
Kullanıcılar sonuç odaklı gezindiklerinde istediklerini elde edebilmek için karmaşık adımları atma sabrından yoksundur. Arayüz tasarımları ne kadar karmaşıksa ve kullanıcılar ürünü keşfedip göz atarken, ne kadar çaba sarf ediyorsa, büyük olasılıkla onları kaybedersiniz.
Kullanıcı yolculuğu, görevleri tek bir uygulamada gerçekleştirecek kadar mantıklı olmalıdır. Kullanıcıların bir eylemi gerçekleştirebilmesi için sayfalar ve uygulamalar arasında geçiş yapması aslında gereksizdir. Mobil uygulama yolculuğundaki kullanıcı yolculuğunu basitleştirin ve onlar için gerekli olan tüm bilgileri hizmetlerine sunun.
Mobil uygulama tasarımlarının gezinmedeki bir diğer etkisi ise kullanım esnasında kullanıcıların bulundukları yere nasıl geldiklerini fark ettirmemektir. Ardından ne yapacaklarını da aramak zorunda bırakmamalısınız. Kullanıcı her zaman ne yapacağı merakı içerisine girmeden doğal bir kullanımla gezinmeyi sağlamalıdır.
Akıllı telefon kullanıcıları ekran dokunuşlarını yaparken başparmaklarını diğer parmaklara göre daha çok kullanırlar. Bu yüzden onları yormadan, küçük dokunma hedefleri, daha çok doğrulama gerektirdiği ve hatalara eğilimli olduğu için sinir bozucu bir hal alabilir.
Apple, insan arayüz yönergelerinde, minimum 44 piksellik genişliği ve 44 piksellik yüksekliği hedef boyut olarak önerir.
Windows Phone UI tasarım ve etkileşim kılavuzuna göre Microsoft, dokunma hedefi boyutunun 9 mm/34 piksel ve minimum dokunma hedefi boyutunun 7 mm/26 piksel olmasını önerir.
Sadece hedefin boyutu değil, hedefler arasındaki boşluk da önemlidir. İşlem düğmeleri çok yakınsa, kullanıcı için hayal kırıklığına neden olan kötü eylemler gerçekleştirebilirsiniz. Hataları önlemek için çakışan eylem düğmelerini (kaydetme ve silme düğmeleri gibi) boş bırakmak özellikle önemlidir.
Yorucu bir günün ardından insanlar telefonlarına sarıldıklarında onları yoracak tasarımlarla karşılaşmak istemezler. Tabi tasarımı yapan kişiler de insan sonuçta ve kaçınılmaz hatalar yapabilirler. Hedef boyutları ve aralıkları uygun ölçeklendirme gibi hatalar yapılabilir. Bu hataları önleyebilmek için tasarımlarda mutlaka geri al butonu dahil edilmelidir. Olası bir hata karşısında kullanıcılar ve sizde dahil bu özellik sayesinde daha rahatta hissedebileceksiniz.
Mobil yolculukta kullanıcılar kişiselleştirmelerden ne kadar yararlanır ve ne kadar karar verebilirlerse o derece memnun ayrılırlar. Onları için, ayarları değiştirmek, bildirimleri yönetmek ve kontrol etmek, eylemlerini geri almak gibi sağlayacağınız hizmetler, kontrol yetkinliklerini artıracaktır. Genellikle uygulamalar, eylem önerilerinde bulunabilir ya da uyarılar verebilir, ancak karar aşamasını uygulamalara değil kullanıcılara bırakmak gerekir.
Kullanıcıları durumlardan haberdar edin. Neler olup bittiği hakkında bildirimlerde bulunun. Bu bildirimleri yaparken kullanıcıların iş akışını engellemeyecek şekilde durum ve diğer geri bildirimleri ara yüze entegre edin. Mobil uygulamalarda önce kayıt işlemleri gerektiğinde, önce demo kullanımı hizmete sunun. Ücretsiz demolar kullanıcının baskı altında kalmadan daha rahat karar vermesini sağlayacaktır. Bu demolardaki tasarımları hizmete açmadan önce kullanıcı gibi düşünüp onlara basit bir arayüz sunun. Kullanıcı kolay bir arayüz kullandığında kendisini daha özgür hissedecek ve uygulamanızı şeffaf bulacaktır.
Mobil tipografi stratejisi optimal düzende hazırlanırken, okunabilme ve alanı doğru kullanabilme arasında bir denge kurulması gerekir. Genellikle, 16 piksel ve daha küçük olan bir şeyin mobil ekrandan okunması zordur. Aynı şekilde çok büyük boyutu olan ve okunması için dokunmatik geçişlerin yapılması gerektiği yazı tipleri okuyucuyu yorar. Bunun için akıllı telefonlarda masaüstü deneyimi yaşatacak responsive tasarımlarla okuyucuyu ekrandan koparmamalısınız.
Akıllı telefonlar aracılığıyla kullanıcıların bir veriye erişebilmesi için masaüstünden farklı olarak daha yüksek etkileşim sağlaması gerekir. Bu durumda içerikler için kısıtlı bir alan olacağından gereken tüm bilgilerin korunup öncelikle onlara erişim kolay olmalıdır. Küçük bir ekranı gereksiz içeriklerle doldurmak, kullanıcıların okumasını zorlaştıracak ve zaman kaybetmesine neden olacaktır. Mobil uygulamalar için en ideal kullanılabilecek aralıklar her satır başı için 30 ile 40 karakter arasında olmalıdır.
Okunabilirliği etkileyen bir diğer şey ise boşluk ve düzendir. Bunların doğru ayarlanması kullanıcıyı yormadan, bilgiye erişimini kolaylaştıracaktır. İçerik ve metinler arası boşluklar, kullanıcının okumasını kolaylaştırır ve daha fazla bilgiye erişebilme güdüsünü uyandırır.
Mobil uygulamaların günümüzde kullanımı arttığı için mobil tasarımlar ve içeriklerin ayrıca arka planların yeterli düzeyde kontrastta ayarlanması önemlidir. Kullanıcılar bu sayede mobil uygulamaları ışıklı-ışıksız her ortamda kullanabilir ve okuyabilirler. Kontrastı doğru ayarlayabilmek her zaman bir tasarımcı için kolay olmayabilir. Asgari 1.4.3 önerilen kontrast ayarını Konya yazılım ve Konya web tasarım olarak aşağıda açıklıyoruz:
1.4.3 Kontrast (Asgari): görsel sunum metninin ve metnin görüntüleri bir sahiptir. Kontrast oranına, aşağıdaki durumlar hariç, 1: en az 4,5 arasında (Seviye AA)
Bu kontrast ayarı resim ve metinler için kontrast oranı hakkında önerilerde bulunur. Yine de metni ve metnin arka planını seçerken en önemli husus, bunu kullanıcıların testine sunmak olacaktır.
İnsanlar cep telefonlarını tek ellerinin avuç içine konumlandırırlar. %50 ihtimalle de dokunuşları başparmaklarıyla gerçekleştirirler. Bu istatistiğe göre tasarımı yaparken başparmağa uygun ve kullanıcıyı yormayacak tasarımlar yapılmalıdır.
Kullanıcıların en çok ulaşmak istediği özellikler erişilebilir bölgelere tasarlanmalıdır. Silme gibi düğmeler ise ani bir hataya yol açmamak için biraz daha ulaşılması zor alanlara yerleştirilmelidir. Silme tuşları için gerekirse ‘emin misiniz?’ gibi direktifler verilerek kullanıcının tekrar düşünmesi sağlanmalıdır. Böylece dönülemeyecek hatalara neden olmazsınız.
Gezinmenin kolay olması için erişilebilir özellikler davranışsal olarak kullanıcılara sağlanmalıdır. Apple cihazlar erişilebilirlik açısından kullanımı daha kolay sunduğu için güzel bir örnek olarak verilebilir. Apple mağazadan edinilecek mobil uygulamalar yine İOS işletim sistemine göre tasarlanıp yazılımı yapılır. Kullanıcılara konfor alanını yaratabilmek için belki de İOS kriterlerine uyumlu yazılımlar ortaya çıkmaktadır.
Kullanıcılara mükemmel bir UX tasarım sunabilmek, tüm kullanıcı tipine uygun olmasıyla alakalıdır. Kullanıcıların en çok sağ elini mi yoksa sol elini mi kullandıkları da göz önüne alınarak tasarımlar yapılmalıdır.
Sözlü sonuçlardan olumlu dönüşler alabilmek için tasarımlarda veri girme ihtiyaçlarını minimuma indirgeyerek çözebilirsiniz. Çünkü kullanıcıların sözlü biçimde söylediklerini yanlış algılayan bir uygulamadaki hatayı manuel olarak çözmek gerekir. Bu kullanıcılar için çok can sıkıcı bir durumdur. Yanlış veri girdilerini manuel olarak düzeltmek dışında şuan ne yazık ki daha gelişmiş bir teknoloji yoktur.
Kullanıcıların tüm işlemlerini halledebilmeleri için kısa ve verimli yolları tercih etmelisiniz. Çünkü kullanıcılar bir uygulamada en çok bunu ararlar. Bunu başarabilmek için hazırladığınız formları çok fazla uzatmadan, gerekmeyen yerleri eklemeyerek ve ileride tekrar dönüş yapabilmek için ‘beni anımsa’ seçenekleri oluşturarak yazma işlemlerini azaltabilirsiniz. Veri girişleri azaltıldığında kullanıcı deneyimi daha da hızlanacaktır. Veri girişlerini kısaltmanın bir diğer önerisi ise otomatik tamamlama, arama geçmişi ve konuma göre yön belirleme gibi özellikler ekleyerek kullanıcı deneyimini olumlu olarak artırabilirsiniz.
İşinize yarayacak verileri kullanıcılara sunmadan önce klavyenin varyasyonlarıyla görüntüleyerek kullanıcı davranışları gerçekleştirin. Örnekleyecek olursak; telefon ile yapılacak aramalar için otomatik bir sayısal tuş takımı görüntüleyin. Bu hızlı giriş kullanıcının ek bir tuşa basmasına gerek kalmadan istediği sonuca ulaşmasını sağlayacaktır.
Yapılacak değişikliklerin amacı kullanıcıyı memnun etmektir. Bu nedenle değişiklikleri yapmadaki amacınıza hizmet edecek değişiklikler ve başarı oranları, görevin sürecinde büyük farklılıklar yaratacaktır.
Sorunsuz bir deneyim denilen olay aslında soyut bir kavramdır. Hissi duyularla alakalı UX/UI kavramlarını içermektedir. Kullanıcıya bir deneyim yaşatmak istiyorsanız ve bu deneyimin iyi olmasını istiyorsanız, kullanıcıya bunu hissettirmeden yapmalısınız. Doğal bir süreç belirlemelisiniz ve kullanıcı bu süreci takip ettiğinde kendisini iyi hissetmelidir. Günümüzde kullanıcıların beklentilerini karşılayabilecek tasarımlar, işlevsel, esnek ve duyarlı olmalıdır.
Temel kullanıcı hedeflerine odaklanmak için sürtünmeyi azaltarak, adımları ve sayfa yüklemelerini en aza indirerek etkileşim süresini azaltmaya yoğunlaşmalısınız. Kullanıcıların içeriğe erişmeleri için karşı çıkmaz sokaklar oluşturmaktan kaçının. İçeriğe erişmek isteyen kullanıcılar için alternatif yollar sunun. Kullanıcıların yolculuklarını basitleştirme konusunda codeliva web tasarım olarak, barkod taramaları yapabilen bir kamera, hassas konumlandırmalar için GPS ve şifreler yerine dokunmatik kimlik gibi akıllık cihazların özelliklerinden yararlanmanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü kullanıcılar tasarımlarda sorunsuz etkileşimi sever ve ihtiyaçlarını kolayca karşıladıklarında memnun olurlar.
Cihazlar ile senkronize hareket etmek, hata oranı az deneyimler oluşturmak için önemli bir önceliktir. Kullanıcılara iş akışlarının kesintiye uğramadığını ve zahmetli bir şekilde veri aktarımı yapmak zorunda olmadıklarını hissettirir.
Kullanıcıların hoşlanmasını sağlayacak ve onlarda bağımlılık hissi uyandıracak deneyimler yaşatmak için temel kullanılabilirlik özelliklerinin de ötesine geçmeyi hedeflemelisiniz. Kullanıcı ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek için ise profesyonel olarak onlarla etkileşim sağlayın ve aldığınız geri bildirimlere göre eklemeler-iyileştirmeler yapın.
Kullanım testleri, ürününüzün başarı yakalayabilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Hangisinin en iyi sonucu verdiğini görmek için tasarımın farklı özelliklerini, düzenlerini ve varyasyonlarını test edin. Bu testleri gerçek kullanıcılarla yaparak, ürününüzü kullanıcı merkezli bir yaklaşımla ortaya çıkarın. Her test aşamasında ise tasarımı, kullanıcıların ihtiyaçlarını yanıtlayacak şekilde iyileştirmeli ve daha iyi hale getirebilmek için yeni yollar keşfetmelisiniz. Çünkü problemlerin ne kadar önce fark ederseniz, düzeltmek de o kadar maliyetsiz ve kolay olacaktır.
Tasarım, iyi bir estetikten daha fazlasını içermektedir. Kullanıcı taraflı olumlu etkileşimler almak istiyorsanız, kullanıcı merkezli tasarımlar oluşturmak kullanıcı memnuniyetini artırmada yardımcı olacaktır. Tasarım, iyi bir estetikten çok daha fazlasını içerdiğinden, olumlu geri bildirimler alabilmek için arayüz tasarımının temel kullanılabilirlik ilkelerini takip etmelisiniz. Mobil uygulama tasarımının temel kullanılabilirlik ilkeleri şunlardır:
Unutmayın kullanıcı odaklı tasarımlarda, kullanıcı gibi davranmalısınız. Size sunulanlar konusunda bir kullanıcı gibi beklentilerinizi tespit etmelisiniz. Kullanıcı psikolojisine göre hareket ettiğinizde eksik ya da fazla yaptığınız eylemleri fark edebileceksiniz. Bir kullanıcının dikkatini akıllı cihazlarda çekmek istiyorsanız arayüz ögelerini mümkün olduğunca minimumda tutmanız gerekir.
Kullanıcı deneyimini kendinize uyarlamak için izleyeceğiniz birkaç yol:
Teknolojik cihazlar hızlı bir biçimde gelişim gösterse de mobil tasarım ilkeleri aynı kalıyor. Bu ilkelerin bazı püf noktaları da vardır ki bunlar mükemmel mobil tasarımları ortaya çıkarabiliyor.
Parçalar bir araya geldiklerinde bir bütünü oluşturacak biçimde tasarlanmalıdır.
Bunun için geleneksel yöntemlerden sıyrılarak, tüm kitleyi ele almanız gerekebilir. Cihazlardaki işletim sistemleri kullanıcılara genellikle kurallı ve tutarlı etkileşim kalıpları sunar. Yapacağınız uygulamalar bir telefonun işletim sistemine zarar veriyor ya da silinmemesi gereken bir şeyi siliyorsa kullanıcılar hiç düşünmeden bu uygulamaları siler.
Daha net ve görünür etkileşim sağlayın.
Uygulamanın mobil cihazdaki soyut logo görünümü de dahil birçok anahtar gezinmeyi daha görünür hale getirmelisiniz. Bu sayede kullanıcılar ihtiyaç duydukları ögeleri arama eğiliminde bulunmazlar ve yorulmazlar. Sadık kullanıcıları bu sayede elde edebilirsiniz.
Sezgisel öğrenmeleri hedefleyin.
Her tür tasarımcılar, geliştiriciler ve UX uzmanları, uygulamaları tasarlarken deneyimsel öğrenmeye ‘sezgisel’ anlamı yüklemektedir. Bu aynı sektörde çalışanlar için bilinen bir terim olsa da projeyi finanse eden müşteriler ve paydaşları için anlaşılmazı bir terimdir. Bunun için ek açıklamalar yapmak şeffaflık açısından önemli olacaktır. Ayrıca sezgisel öğrenmenin tasarıma katkılarından ve ilerisi için olabilecek maliyet ve zaman kayıplarının ne kadar önüne geçeceğinden bahsedin. Hatta bunları küçük bir demo tasarlayarak onların kullanımına sunduğunuzda kolay kullanabildikleri için ne derece gerekli olduğunu görebilmelerini sağlayacaksınız.
Uygulama ekranında birkaç dokunuş sayesinde işleri kolaylıkla halledebilmek, otomatik hatırlatmalar tanımlamak ve işlerin nasıl yürüdüğünü göstermek, artan etkinliği, verimliliği ve memnuniyeti beraberinde getirecektir.
Kullanıcılara eylemlerinin sonuçlarını öngörme yeteneği verin.
Günlük hayatta nasıl ki yaptığımız eylemlerin sonuçlarını tahmin edebiliyorsak, kullandığımız yazılımların da aynı performansı göstermesini bekleriz. Tahminimize uyan uygulamalar bize sunulduğunda ise günlü bir kontrol ve hakimiyet hissine kapılırız. Bu durumda kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacaktır. Bu adımı iki türlü ele aldığımızda, ilk olarak kullanıcı ekrandaki ipuçları vasıtasıyla ne olacağını öngörebiliyor ve ikinci olarak harekete geçip eylemde bulunduğunda aynı sonuca ulaşıyor, sonrası içinde yeni öngörüler oluşturabiliyordur. Sezgisel yaklaşımla bağlantılı gibi görünse de uygulamalarda kullanılacak öngörüsel tepkiler genellikle sonucun ne olacağını bilmek üzerine odaklanmaktadır.
Kullanıcı problemlerini öngörme ve eş zamanlı yanıtlamaya çalışın.
Yapılan işlemler teknoloji tarafından soyutlandığında, neler olduğunu geliştiriciler bilmek ister. Çünkü kullanıcı taraflı arayüzün arkasında aslında neler döndüğünü göremezler. Bir dizi alana veri girip ileri’ye tıklandığında, verilerin gitmesi gereken yere gideceğine dair somut bir kanıt yoktur. Bu nedenle gömülü bir mesaj veya ‘verileriz kaydedildi’ yazan kalıcı bir ekran açıldığında kullanıcılar kendini rahat hissedecektir. Çünkü kullanıcılar ne olduğunu biliyor ve olması gerektiği gibi çalıştığını da biliyordur. Uygulamanıza ekleyeceğiniz bu tür geri bildirimler, insan beyninin içgüdüsel olarak sormak istediği soruları tahmin edilebilir biçimde yanıtlayacaktır.
Sonuç olarak mükemmel bir mobil ve UX tasarlamanın çok fazla kriteri mevcuttur. Ancak codeliva tasarım olarak, sıraladığımız 10 ilke ve 5 püf nokta uygulamaları yararlı hale getirebilmeye yarayacaktır. Uygulamalarınız birileri tarafından ne kadar değer kattığı anlaşılırsa daha birçokları tarafından anlaşılacaktır. Böylece sürdürülebilir bir uygulama inşa etmenin yanında kalıcı başarı da elde etmiş olacaksınız.